12 Mayıs 2009 Salı

GizLi UykuLar


Uykuya sığındım yine... Uykunun belirsiz ve sıcak kollarına. Rüyalardan esinlendim, bir masal yazdım. Hayallerimin temelini oluşturan rüyalardan etkilenip, yeni bir hayal kurdum. Yalnızlığımı, yorganımın altında gizledim. Gizlediğim her şeyi uykularımda unuttum.
Gece yarısı, rüyamın en can alıcı kısmında yakılan ışık bile, rahatsız etmedi. Uykunun belirsizliğinde, uyuşan vücuduma eşlik ediyorum. Çakan şimşeğe, yağan yağmura aldırmıyor, başımı yorganımın altına saklıyordum. Tükenen nefesimde, sıklaşıyordu kalp atışlarım. Başımı kaldırıp, geceden bir nefes alıyordum. Bu nefes, yetiyordu rüyalarıma.
Kalp atışlarımı cama dayayıp, titretiyordum gökyüzünü. Bir melek istiyorum göklerden. Yalnızlığımı, uykumda beni saracak, sıcak bi dokunuşla beni düşlere götürecek bir melek. Gecelerce bekliyordum... Diğer tüm isteklerim gibi, bu da olmuyor...
İstemiyorum artık, gecelere yalan söylemek. Tek bi gözümü kapayıp, diğer gözümle koruyorum kendimi. Yorganımın pembeliğinde, düşleri çağırıyorum geceye... Yine, kimsesizlikte rüyalara sığınıyorum. Gökteki yıldızlar kadar uzak, gece güneşi gibi belirsiz. Sustukça büyüyen yalanlarımla, uykuma sığınıyorum...
Yaşadığım bu baharı, yaşadığım ölçüsüzlüğe bağlıyorum. Gökten düşen yağmur damlaları arasında, sabahı karşılıyorum. Dilimde, Nazım’dan armağan birkaç mısra, düşlerimde gece... Yine çoğalan yalnızlığımda, sabahı kucaklıyorum...

ÖLÇÜ
Sevdiğin müddetçe
Ve sevebildiğin kadar,
Sevdiğine her şeyini verdiğin müddetçe
Ve verebildiğin kadar gençsin.
Nazım Hikmet RAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder