27 Eylül 2009 Pazar

Mevsim Deyip Geçmemeli!


Bir yerlerden başlamalı artık hayat!
En incesinden de olsa, tutunacak bir dal, çalı-çırpı bulmalı! Bitişi göze alıp, elini dokundurmalı başlangıç noktasına... Sancılı yollardan geçmeli ve bedeni yaktığı müddetçe kıvranmalı ceset!
En nihayetinde, yeniden başlamayı bilmeli hayat!
Kusursuz bir bedende soluksuz bir yaşam düşlememeli canlı varlık! Beynine derinden kazıdığı her bir sureti silip, bir kez olsun safkan olmalı faniyette... Ve en sonunda finale geldiğinde hayat, camdan bir kalbin parçalara ayrılması gibi, moleküllerine ayırmalı geçirdiği her saliseyi...
Yaz deyip geçmemeli ve yazmalı insanoğlu; içinde kalanları, nefesini, unutulmayanları, bölük-pörçük olanları ve hayal kırıklıklarını... Yazmalı ebediyete... Kalemini susturmadan, mürekkebi dondurmadan ve kâğıt-kalemi küstürmeden, sonsuzluğu yazmalı; içinden aldığı her nefeste...
Ve yaz deyip geçmemeli, en okkalısından sarılmalı hayata ve başlamayı öğrenmeli yeniden, yeniden; bıkmadan ve yılmadan, anlaşılmayan her bir sahnesini geri alarak, sonuna kadar yaşamalı hayatı...
Sonsuzluk kaleminin damarlarından akmalı kanı, durdukça merkezine basınç yapmalı...
Yaz deyip geçmemeli ve tadına göre yaşamalı mevsimi! Ancak öyle zevk, öyle neşe hayat!

Olacağı buydu!


Sonunda bu da oldu dedirten bir şeyle karşı karşıyayız. Son günlerde çıkan tuhaf yaratıklar, insan görünümlü caniler, onların destekçileri, doğa aleminin son ürünleri derken bir de başımıza çift karakter sorunlu bir elma çıktı! Gerçekten de 'haydaa!' dedirten bir olay bu. Şahsen ben haberi gördüğüm de öyle dedim. İnsanlardaki karakter bozukluğu sonunda meyvelere de sıçradı. Buyrun, internetten haber başlığına bir bakalım;



"Milyonda bir: Hem kırmızı hem yeşil elma
Botanikçiler elmanın iki renkli olmasını genetik mutasyona uğramış olmasıyla açıklıyor. Sahibinin ise elmayı yemek gibi bir niyeti yok." (http://www.mynet.com/)


Ben ise haberi böyle değerlendirmeyi tercih ederdim. Zavallı elmacık, insanlara özenmiş ve karakter bozukluğunu üzerine takınmış. Yeşil mi olsam, mavi mi olsam diye kafa yorar iken, çift renkli oluvermiş! Elmanın sahibi ise, onu hangi tarafından yiyeceğini şaşırmış!


Alın size bir "flash" haber daha! Bakalım daha neler gelecek başımıza! Haydi hayırlısı, ne diyelim!

20 Eylül 2009 Pazar


Sarı ve Lacivert'in aşkı gibisin içimde.
Oysa bugün bayram. Bense yaşamışım doyasıya bu günümü...
Bayramın bu gününde, emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Saçlarımı kesen kuaförden, kıyafetlerimi edindiğim satıcıya, arabayı kullanandan yemekleri ısmarlayana ve daha nicelerine kadar teşekkür ederim.
Nice bayramlara !
lacivertin sarıya olan aşkı gibisin içimde..