1 Haziran 2009 Pazartesi

Fikret Karaman !

Bu sene can alıcı umarsızlıkların tam ortasında buldum kendimi. Bu sene en çok insanlardan nefret ettim. Hepsi soğuk, hepsi acımasızdı gözümde. Bu sene en çok korktum, ağladım, vazgeçtim ve en çok bu sene ‘asla’ dedim. Neredeyse tamamının nedeni, alışma döneminde olmamdı. Kendi psikolojimi irdelemek gibi bir huyum yoktur ama görünen köye kılavuz bahşetmek, saçma olur...
Her neyse... İlk dönemin başında, bütün hocalar gözüme harika, dersler muhteşem gözükmüştü. İlerleyen zamanlarda hocalarla ilgili görüşlerim elbette değişti. Her neyse, dönem muhasebesi yapmayacağım. Bugün yalnızca sizin için yazacağım...
Dönem başında gardımı almış, sizi tanımayı bekliyordum. Başta sizin hakkınızda söylenenleri yalanladım. Ancak geçirdiğimiz ilk matematik sınavının ardından, Fikret Karaman’ın gerçek yüzünü gösterdiğini düşünmüş ve hakkınızda söylenen bazı şeyleri doğrulamıştım.
Ancak daha dönemin başındaydık ve ne olduğumuzu, neler yapabileceğimizi bilmiyorduk. Başta bu konuda hiçbir şey bilmek istemedim. Fakat zaman değiştikçe sizi tanıma hızım değişti.
Evvela okurlarıma seslenmeliyim buradan. Ben matematikten hiçbir şey anlamam. Aslında anlamam değil de, kim, nasıl anlatırsa anlatsın, yapamam. Bunu utançla belirttikten sonra konuya kaldığım yerden devam etmek istiyorum...
Matematik son sınavından da çıktıktan sonra anladım ki, yapamayacağım. Her şeyi göze aldım ve sizin yanınıza geldim konuşmak için. Amacım yalvarıp yakarmak, karneme geçer not vermenizi sağlamak değildi. Yalnızca yapamama sebebimi aktarmak istiyordum. O gün Fikret Karaman’ın bahsedilen ikinci yönünü gördüm. Ama ben diğerleri gibi sevimsiz bakmadım bu olaya. Aksine beni dinlememeniz, benim için büyük bir fırsattı. Madem konuşamıyordum sizinle, oturup ne düşündüğümü yazmalıydım satırlara. Bende tam öyle yaptım. Oturdum ve neyi yapıp, neyi yapamadığımı yazdım. Korku ve tereddüt içinde yazıyı size verdim ve bu konuyu oracıkta kapadım.
Ardından an aktı, döndü beynim yerine. Dönem ikideydik. Devir değişmiş miydi? Hayır. Ama yaşayacaklarım değişmişti. Kendim mi değiştirmiştim? Bilmiyorum ama pişman olmadığım bir şey yapmıştım ve dönem ikide her şey yerli yerine oturmuştu.
Artık kesinlikle yalandı sizinle ilgili söylenenler. Siz birdiniz, siz çok iyiydiniz. Artık aynı dilden konuşmaya başlamıştık sizinle. Bu iyiydi, bu bir adım ötedeydi.
Artık tereddüt içinde yazmıyordum size. Yazıyordum, çünkü size ulaşabilmenin tek yolu bu idi. Seviyordum yazmayı. Artık benimle ilgili her şeyi biliyordunuz, biliyorsunuz. Bu satırdan sonra, hiç pişman olmadığım şeyleri yeniden hatırladım. İyi ki de diyorum. İyi ki de hocam J
Bu yazı oyunu ilgimi çekmiş, dolayısıyla çok hoşuma gitmişti. En çok size yazarken keyif alıyordum. Cevap vermeyeceğinizi bile bile... Sonra an döndü, vakit geldi Mayıs’a... İlki ya da sonrası... Cevap alabiliyordum artık sizden. Sonları mı seviyordunuz, tam olarak anlayamamıştım ama bu yazı oyunu her şeyin üstesinden gelmişti.
Şimdi herhangi bir konu hakkında, herhangi bir şey yazarken, ilk aklıma gelen siz oluyorsunuz. Herkesin en değer verdiği, en sevdiği hocası olurmuş ya, benimkilerden biri de sizsiniz... Bu kez siz somutsunuz, siz paylaşmaksınız. Zira seviyordum yazdıklarımı sizinle paylaşmayı.
Konuyu fazla derinleştirmeden, sadede gelmeliyim sanırım...
Sizinle paylaşabildiğim tüm yazılar için teşekkür ederim.
İyi ki varsınız hocam... İyi ki benim hocamsınız... İyi ki tanıdım sizi... İyi ki bu kadar yakındı yörüngelerimiz.
Buradan, satırlara aktaramadığım tüm ‘iyi ki’leri size bahşediyor, bunlarla yaşamanın mutluluğunu sunuyorum...

Şimdi gerçekten, iyi ki varsın Fikret Karaman!

Saygılar, sevgiler...


Dipnot: Tanıdığım en harika matematik hocasına, sevgilerimle... (:

2 yorum:

  1. Matematiği sevmiyorsanız muhtemelen iki seçenek vardır; ya da yok ya, tek seçenek vardır. Fikret KARAMAN karşınıza çıkmadı demek. Neden mi? Bence bir karşısına çıkın. Çıkın da aslında büyülü bir dünyanın nasılda uzağındaymışız bir görün...

    sanırım tek FİKRET KARAMAN var ...

    sevgiler

    YanıtlaSil
  2. eger aynı matematık hocasından bahsedıyorsak 6 sene gectı lıse bıttı ama zaman zaman fıkret hocam aklıma gelır ve kendısını cok severım aklım matek geometrıye yatmazdı ama o hocamın sayesınde sevdım ve derste konussam bıle onu dınlerdım sevımlıydı bana bakısı bılıyorumkı o da benı severdı sımdı hatırlarmı hıc bılmıyorum ama cooooooook dsıplınlıydı ve herkes onu sert gorurdu bı ben oylemı gormezdım acaba olurdum bana cok akıl verırdı umarım bıgun karsılasırızda gulumseyen yuzunu tekrar gorurum hoscakalın arkadaslar ortak noktamız FİKRET KARAMAN sevgıler

    YanıtlaSil