12 Aralık 2009 Cumartesi

kahverengi gözler - 1


uyanınca gözlerinin kahverengi olmasını severdim en çok. hep kahverengi olmasını severdim gözlerinin en çok.. kahverengi aşklar yaşamayı severdim. ayrılık günümüzde, elimde bir fincan kahvenin olmasını ve aslında kahvenin bana yasak olmasını severdim.. uyanınca başının dönmesini ve gözlerinin kapanmasını... bilmeden kolunu omzuma atmanı, gözlerime bakıp, için için parlamasını severdim. istediklerin hemen olmayınca, susardın sinirinden. ben senin, bana benzemeni severdim. çok da tanımazdım seni. yalnızca anlattıkların ve uykularımızda geçen sabahlarımızda severdim seni. geçmeyen günlerde, paris kokunu özlerdim. ben seni hep özlerdim. hep korkardım sana alışmaktan ve tam alışmışken gitmenden. gittiğinde arkandan bakmaktan. hep o ağacın altında, bana kendini anlatmanı özlemekten korkardım. iki kelime derdin yalnızca. zira tek bir ortak yanımız vardı... ama ben inatla severdim kahverengi gözlerini, beni içine çeken, paris kokunu...

uyanınca gözlerinin kahverengi olmasını severdim en çok. hep kahverengi olmasını severdim gözlerinin en çok.. kahverengi aşklar yaşamayı severdim. ayrılık günümüzde, gözlerimden kahverengi yaşlar akmasını severdim... ne yeşili, ne mavisiydi aşk... benim tek bildiğim, senin kahverengi gözlerindeki aşktı... ben hep kahverengi aşklar yaşamayı ve seni bir fincan kahvenin ardından kalan tortulara benzetmeyi severdim. kahverengi gözlerinin, elaya dönmesini severdim.

ben seni hep sever, kahverengi gözlerini hep özlerdim aşkım... gittin... artık gözlerim kahverengi bakmıyor. özlemiyorum da seni... özlesem kahverengi düşecek aklıma. alnıma saçlarım, saçlarıma kar... nice kış geçti ardından, nice sevda türküsü yaktım. nice kahve pişirdim ocağımda, nice kahve tortuları tükürdüm boğazıma. ama hiçbiri, kahverengi gözlerin gibi olmadı. hiçbiri, kahverengi bildiğim, yeşil gözlerin gibi olmadı aşkım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder