12 Mart 2010 Cuma

Ameliyat.


İyi geceler İstanbul. Bu gece ben uyurken, yanımda yalnızca senin kalmanı istiyorum. Bu gece, benimle uyur musun İstanbul? Öğrendim ki, Boğaz’ın gerçek sahipleri martılarmış. Hayır, bildiğin gibi değil bu kez içimdeki hasret. Senin kollarında, sana sarılmaya hasretim İstanbul!
Biliyor musun, hiçbir şey bu kadar somut olmamıştı hayatımda. Hiçbir acı, bedenimi daha çok sarmamıştı. Ve belki de hiçbir ihtimal, beni bu kadar meraklandırmamıştı…
Biliyorum, kızıyorsun. Bana verecek yalnızca çiçekleri olanlara inat, Boğaz’ını ayaklarımın altından akıtıyorsun. Seviyorum sana bağlanmayı ve senden kopamamayı. Ağladığımda da üzülmüyorum aslında. İçim ferah. Zira biliyorum, akıttığım her damla yaş, Boğaz’ın sularında tadıyor seni…
Demiştim ya hiçbir şey bu kadar somut olmadı diye… Yalnızca saatler var ameliyatıma… Ve henüz, adının tenimde ürperti yaptığı bir odada, bedenime sıkışıp kalan tümörden kurtulacağım…
Sonrası mı? Tanrı bilir ya, sana yeniden sarılacağım İstanbul…
Bana bir masal anlat ve gölgende uyut beni. Üzülme, zira korktuğum senin karanlığın değil.
Bu gece benimle uyumayı kabul ettiğin için teşekkür ederim İstanbul. Dilerim rüyalarında huzuru, sularında aradığımı bulurum… Ve bir gün martıların gibi, senin gerçek sahibin olurum.
Yarın ben ameliyata girerken, yüzümü aydınlatan yine senin güneşin olsun…


Baltalimanı Kemik H. Hastanesi
22 Şubat Pazartesi 2010 – 01.00
Ameliyattan bir gece önce ve ameliyata saatler kala…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder