7 Temmuz 2009 Salı

02.07.09 Doğum Günüm...


Yine söylüyorum…yine söylüyorum işte: “ Hediyelere alıştırılmış bir yaşamdan sıyrılıp…” Aynı zırıltı diyor bir çoğu… bense eminim aynısı olmadığına… sadece içimdeki hisler aynı… sadece büyüyorum, yaşlanıyorum, gençleşiyorum, sorumluluklarım artıyor ya da siz her ne demek isterseniz öyle oluyorum… On altı yaş, bir çoğu için, ‘çok’ küçük. Biliyorum, belki zerafetinden olsa gerek, bu yaştan hiç de memnun değilim. Zira yaşlanıyorum. Soluğumu atmosfere bağışladığım her an, yaşlanıyorum!Faniyetin kaçılmaz tuzaklarından biridir yaşlılık.
Bu doğum günümde de durmadan sayıkladım, hediyelere olan nefretimi… Zira istemedim kimsenin kutlamasını doğum günümü, hatırlamasını, hatırlanmamı… Bir çoğu bunu bildiği için, bakışlarıyla doyurdu beni 2 Temmuz günü… Hala daha, minnetlerimi iletiyorum onlara…
O gün iyiydi, süperdi, harikaydı… Ama eksikti… Hiç bi kutlama, onun yerini alamazdı. Zira bağımlılık yapmıştı. :p
O gün en güzel hediyeyi, canım arkadaşlarım verdi bana. Hediyeden kastım, pakete sarılmış ve onca zahmetle para harcanıp alınmış şeyler değil. O gün beni en çok, 'küçük' bakışlar mutlu etti. Sürekli aynı şeyleri tekrar eden ve: “artık akraba olduk” diyen Eray, dünyalar tatlısı Ezgim, Ömerim, Burcum, Gökçenurum, Begümüm, Canım ablacıklarım, benden millerce uzakta da olsa kalplerimizin hep birlikte attığına emin olduğum Kübram ve daha isimleri saymakla bitmeyecek birçok candan arkadaşımın kutlamalarıyla güzel bir gün geçirdim. Geceyi kötü bitirdik… Hala da yüzüne baktıkça acısı çekiyorum ama en yakın zamanda bunun da üstesinden gelebileceğime inanıyorum. Biraz destek lütfen(!)
Yine de her şey bi harikaydı… benim için düşünülmüş bir parti… Süslenilmiş, koskocaman bahçe ve müzik… her şey o kadar güzeldi ki, emeği geçen herkese, (başta ablam Nil, Nur ve cici komşularımıza) minnetarım… O gece sabaha kadar şarkılar söylenip eğlenildi. Kumsalda çılgınca oyunlar oynandı.
Sonra canım Erayım bana özel bi kutlama hazırladı. Baş başa eğlendik, yedik, içtik… Dahası mı, Volkanımı gördüm! Evet, ne yazık ki Volkan İsviçre’den döneli bir buçuk hafta oldu ama ben onu yeni gördüm.
Uzuun uzun sohbetler edildi. Utkuyla dertleşildi, şikayetler alındı, belleklere kazındı. Sonra Utkuya en incesinden bi söz verildi, kaçacağız diye! Evet, kaçacağız! :) Ama öyle uzaklara değil, sadece İzmir’e kadar gideceğiz. Zaten Utku İzmir’de yaşıyor. Eh, o benim için buralara kadar gelmişken, benim gitmemem de abez olurdu! İzmir’den de ver elini Foça, Rock Tatili… Sonra ameliyat ve eve dönüş… Amaan her neyse! (:
Haa, bu arada, ameliyat haberim geldi! Temmuz sonu ya da Ağustos başı, tabiri caiz ise ameliyat masasına yatıyorum!
Ne ise ne! Öyyle güzel bi doğum günüydü ki, tadı damağımda kaldı! Seneye daha az hediyelisiyle, umarım!
Sevgiyle, sağlıcakla… Bir yaşı daha atlatmış bulunmaktayım! Haydi hayırlısı! Gerçi yeni yaşıma ağlayarak girdim amaa, dedim ya atlatacağız, el ele!

Nasıl başladıysak, öyle bitirelim!
Yine söylüyorum...
Yine söylüyorum işte: "Bugün benim doğum günüm, kelimeler büyüyor ağzımda, bildiğim tüm hayatlaaar!"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder